Mahkemeler siyasi davalara bakamaz
Siyasi meselelerde hakim ve savcılar görev alamaz.
28 Şubat Davası’nın iddianamesini FETÖ’cü savcıların yazmış olduğu 28 Şubat Davası’ndan ötürü Emekli Generaller’e karşı yürütülen tutuklamalar devam ediyormuş.

En son, Emekli Orgeneral İlhan Kılıç (85), Emekli Koramiral Aydan Erol (81) ve Emekli Tümgeneral Kenan Deniz (73) ‘yakalanarak!’ Silivri Cezaevi’ne konulmuş ancak Milli Güvenlik Kurulu anayasal yani siyasi bir kurum ve aldığı kararlar https://bit.ly/3z8oJrc hükümetçe uygulanması Anayasa gereği olan Anayasal yani hukuki kararlar iken o zamanki hükümetin emrindeki bugünün emekli paşalarının, o zamanki hükümetin uyguladığı 28 Şubat MGK Kararları’ndan ötürü yıllar sonra yargılanıp bugün hapse atılmaları tamamen, siyasidir.

Anayasal kurum olan MGK’nın 28 Şubat Kararları’na o zamanki iktidardaki hükümetin üyeleri bakanlar imza attı ve böylece uygulatmayı kabul etti. O dönemin, 28 Şubat MGK Kararları’na imza atan hükümetinin İç İşleri Bakanı bugünün İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener de 28 MGK Kararların’nın tüm bakanlıklarla birlikte uygulanacağını o dönem zaten kendi bizzat ilan etti . Şimdi ise o zaman altına imza attığı ve uygulayacağını söylediği 28 MGK Kararları’nı Darbe olarak değerlendiriyor.

Şayet 28 Şubat MGK Kararları madem darbe ise Akşener de Darbeci olduğunu ikrar etmiş. Kaldı ki Anayasal kurum olan MGK’nın ve Hükümet’in aldığı kararlar siyaset biliminde darbe olarak nitelendirilemez. Gerçekte ise Siyasi davalar mahkemelerde görülemez. Mahkemeler, önlerine gelen siyasi davaları hukuki olmadıklarından, hukuken zaten usulden red etmek zorundadırlar. Siyasi davalara bakan Adalet Bakanlığı mensupları, hem ceza hukuku bakımından, hem de mesele hukuki olmayıp siyasi olduğundan ötürü bu tip bakmamaları gerekirken siyasi davaları hukuki gibi addedip bu tür siyasi davalara bakıp siyasi organ olan hükümetten aldıkları emri uygulayan o dönemin askerleri bugünün paşalarını yargılamaya tabi tutup, siyasi meseleleri karara bağlamaları nedeniyle gerçekleştirdikleri bu yasa dışı eylemlerden ötürü şahsen ve örgüt olarak ayrıca da siyaseten sorumludurlar. Siyasi sorumluluğun cezasını siyasi iktidar verir mahkemelerle Adalet Bakanlığı değil. Adalet Bakanlığı siyasetin ve siyasetçilerin siyasi aracı yapılamaz çünkü bu ceza-i ve aynı zamanda siyasi, suçtur.

Cumhuriyet öncesi yüz yıllar boyunca siyasi meseleler teamülen siyaseten cezalandırıldı – Prof. Dr. Ahmet Mumcu’nun bu konudaki akademik çalışmaları ile siyasi ve hukuki dava ayrımı Dünya literatüründedir. Ahmet Mumcu Osmanlı Devleti’nde Siyaseten Katl adlı kitap tanıtımını okumak için https://bit.ly/3msSdwm ve kitabı okumak için https://bit.ly/3y6vKY8 – ama Meşrutiyet’le birlikte siyasi meselelerin, mahkemelerce Batı Devletleri nezdinde meşrulaştırılmak amacıyla halli yoluna gidilmesi Cumhuriyet’e yanlış miras olarak aktarıldı. 28 Şubat MGK Kararlarına ait Fetöcü savcı ve hakimlerin dosyalardan yapılan yargılamalar gibi, 27 Mayıs’tan ve 12 Mart ile 12 Eylül’den sonra yapılan siyasi meselelere ait yargılamalar da siyasetin konusu olduklarından ötürü bu mahkemelerden çıkan kararlarla idamların ve suçlara ait cezaların infazı hukuki değildir siyasidir. Bu mahkemelerden çıkan kararların siyasi meselelere ait olmasından ötürü hukuken geçerli ve bağlayıcı olmadığına dair tek bir ceza mahkemesinin alacağı ara karar bile olsa her hangi bir kararın hemen kesinleştirilmesi gerekir.

Cumhurbaşkanı, Anayasal kurum olan MGK’nın ve Hükümetin aldığı 28 Şubat Kararları’nı uygulamak zorunda olan o dönemki paşaları bugünün emekli askerlerini, siyasi tutuklu olduklarından ötürü derhal serbest bıraktırıp toplantıya çağıracağı Şura-i Devlet’e davet edip en yüksek Devlet madalyalarıyla da onurlandırmalı ve yargılamayı yapanları da siyaseten yargılama yapılmasının hukukumuza aykırı olması sebebiyle derhal tutuklatmalıdır. Amerikan Gemisi Muavenet Adlı savaş gemimizi ortak tatbikat sırasında gafil avlayıp vurunca şehitlerimizin yakınları ve gazilerimizce açılan davada Amerikan Mahkemesi, önüne gelen bu davanın siyasi olmasından ötürü hukuken yargılama yapıp karar veremeyeceği gerekçesiyle davayı görmekten imtina etmiş idi. Örnek alınmalıdır.
