CHP’de değişime değil, Devrim’e ihtiyaç var.

Karalama haber, CHP Genel Başkanlığı adaylığıma mani olmak içindi yapıldı.

Geçtiğimiz Cumartesi günü Halk TV’nin İnternet Sayfası’nda hakkımda yapılan yalan haberdeki iddialar bana atfedilemez.

Haberin, Halk TV tarafından Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanlığı öncesinde beni karalamak için kasıtlı yapıldığını düşünüyorum.

Çünkü bahsi geçen davalarda suçlu olan ben değilim. Bana vekâlet ücretimi vermemek için aralarında borçlularla anlaşan, alacaklarını haricen tahsil edip, tahsil harcı, gelir vergisi, KDV vs beyan etmeyen müvekkillerimdir. Bu durum, dosyalarda bellidir. Yapılan haber ise bunun tam aksi yalan haberdir. Amaç beni karalamak itibarımı zedeleyip, Cumhuriyet Halk Partisi’ne Genel Başkan olma ihtimalimi ortadan kaldırmaktır.

Karşı devrimciler başaramayacaklar! Cumhuriyet kazanacak!

Yüz altmış bin dolar tahsil etmedim. Çekler de iptal edilmiş olan bedelsiz çeklerdi. Çeklerin maddi değeri yoktu sadece ispat değeri vardı. Çünkü bana iki milyon dolar üzerinden vekâlet ücreti vermek istemeyen müvekkil ile hapse attırttığım borçlusu, aralarında anlaşıp, müvekkilim alacağını tahsil edince, borçlu çekleri iptal etti. Sicilim temizdir. Sabıkam ve hakkımda da kırmızı bülten yok.

Sabıkam ve hakkımda Kırmızı bülten yok!

Bahsi geçen davalarda, suçlu ben değilim. Bana vekâlet ücretimi vermek istemeyen müvekkillerimdir. Yazılanların tamamı yalan. Tek doğru olan şey ise böyle, beş altı dosya olup, tutarları 500 TL ile bir kaç bin liradan ibaret 10-15 Sene öncesine ait haksız şikayetlere, aittir. Üzerlerinde imzam bile yok ama bu iftiralara ait dosyaların cüz-i paralaralarını ödeyip dosyaları kapatmadım. Yoksa suçlamaları kabul etmiş sayılırdım.

Suçlu olan, beni şikayet edenlerdir. Bana masrafla Vekalet ücreti alacaklarımı ödemeyen TMSF ile bir diğer eski müvekkilimdir. İkisi de beni azil bile etmediler.

Şöyle ki yirmi sene önceki, ikinci alacak satış ihalesi ile TMSF batık bankalardan aldığı dosyaların önemli bir kısmını tahsilini bana ve küçük bir kısmını da başka avukat meslektaşlarıma vermişti. O zamanki parayla milyonlarca dolar tahsilat yaptım. Başarılı olduğumdan ötürü TMSF diğer beş yüz avukattan tüm dosyaları alıp bana verdiler. Daha sonra, 2004-2005 Yıllarında, TMSF bu dosyaların büyük kısmını Lehman Brothers’a satıp ortaklık kurdu. Lehman Brothers dosyalardan olan tahsilatları takip ediyor, cüz’i bir kısmını anlaşma gereği TMSF’ye veriyordu. Ben de doğrudan Lehman Brothers ile çalışıyordum ama TMSF’nin avukatıydım. Bu çalışmayı o tarihlerde ben değil İstanbul’daki iki farklı adresteki büromdaki avukatlar yapıyordu. Ben zaten mesleğim ve işlerim gereği hep Chicago’daydım.

Lehman Brothers iflas etmeden önce bana avukatı olmamı teklif etti kabul etmedim. Lehman Brothers’tan biriken vekalet ücretlerimi istedim. Lehman Brothers bana: “Tüm avukatların parasını TMSF’ye verdik, aralarında senin de ücretlerin var, gidip TMSF’den istemelisin çünkü sen bizim avukatımız değilsin, teklifimizi kabul etmedin, sen TMSF’nin avukatısın” dedi. Gidip, Vekalet ücretlerimi TMSF’den istedim ama bana “Öyle bir para yok, size ödenmesi için Lehman’dan biz para almadık”, dediler. Israr edince, olabilir ama çok istiyorsun aza indir diye pazarlığa giriştiler. Bu bir kaç yıl sürdü. Tabi ben bu zaman zarfında ara sıra Türkiye’ye dönüp TMSF’dekilerle konuşuyordum. Meğerse, TMSF’deki yöneticiler ve avukatlar, Lehman Brothers’ın bana ve diğer dışarıdan bir gurup avukata verilmesi için TMSF’ye teslim ettiği vekâlet ücretlerimizi kendi aralarında pay etmişler. Ben ısrarcı olunca, TMSF bana ve diğer ücretlerini isteyen avukatlara hepimize dava açtı. Ve akabinde de TMSF bana verilen dosyalardan borçlulardan ikinci kere daha, aynı ödedikleri borçlar için mükerrer takipler açıp zavallı borçlulardan, yeniden tahsilatlar yapmaya, hacizler koymaya başladı. Bu tabi ki bir suç ama suçtan ve cezadan bağışık olduklarını düşündüklerinden ötürü cesaretleri büyük. İhtar çektim. Devam ettiler. Ayrıca, TMSF iki kere borç ödemem diyen borçlulara da gidip beni şikayet etmelerini yoksa iki kere ödeyeceklerini, aksi halde iki kere borç ödemekten onları kurtaracaklarını söyledi.

TMSF’nin mükerrer takiplerine dair uyarım

TMSF için takip ettiğim dava ve dosya sayısı 20,000’den fazlaydı. Bunlar arasından 4-5 tanesini seçip ayarladıkları savcılara ben Türkiye’de yokken, 10-15 sene önce dava açtırtmışlar. Dosyalar’da benim suçlu olmadığım kanıtlı. Yargıtay, TMSF’nin ikinci kere borçlulardan tahsilat yapamayacağına dair kararlar verdi. Mükerrer takipleri TMSF yaptığından, iki defa borç ödemek zorunda kalan borçluların zararından, TMSF’nin mesul olduğu, benim kusurumun dahi olmadığı ortaya çıktı.

TMSF’nin mükerrer icra takipleri yaparak, suç işlediğini ispatlayan, Yargıtay Kararı

TMSF’den olan alacaklarımın tutarı faiz ve gecikme tazminatlarıyla birlikte 180 Milyon dolardan fazladır. 

TMSF’den olan bu alacaklarım için geçmişte, İstanbul Barosu Başkanımız rahmetli Kâzım Kolcuoğlu da TMSF’nin bana olan paraların bana ödemesini aksi halde avukat olarak benim, elimdeki paraları tutup, müvekkile vermeyip mahsup edebileceğimi yazdı. 

Eski Baro Başkanımızın, Vekâlet Ücretlerimi ödenesi için TMSF’ye gönderdiği ihtar!

TMSF masraf bile ödemediğinden ötürü ben de avukatlık yasası elimdeki tahsilattan kalan bir kısım cüz-i paraları TMSF’den olan bir kısım alacaklarıma mahsup ettim bu davalardaki konu yasal olarak kapandı ama TMSF’dekiler, sahte tebligatlarla Türkiye’de bana ait olmayan adreslere tebliğler çıkartarak dosyaları açık tutmayı başarmışlar. 

Bu arada, bir başka müvekkilim vardı. Alacağını iki milyon dolar olarak kesinleştirdim. Borçluyu hapse attırttım. Bu müvekkil ile hapisteki borçlu bana vekâlet ücreti ödememek için aralarında anlaştı. İki milyon dolardan fazla olan alacağını tahsil harcı yatırmadan, bana vekâlet ücreti ödemeden ve bana haber dahi vermeden tahsil etti ve bu müvekkilim, Borçlu’yu haberim olmadan hapisten çıkarttı. Hem borçludan hem de alacaklıdan vekâlet ücretimi istememden beni vaz geçirtmek için de biri şikayet, diğeri de tanık olup, bozacanın şahidi şıracı misali, beni şikayet etmişler.

Bu iki müvekkil, 5549 Suç Gelirlerinin aklanması, 213 Sayılı Vergi Usul Kanunu’na muhalefet ve Ceza Kanunu’na göre zimmet ve olandırıcılık suçlarını işlemekten suçludur. Suçları sabittir. Dosyalarında kanıtlı.

TMSF’den olan vekâlet ücreti alacağım 180 Milyon dolardan fazladır. Diğer müvekkilimden olan olan vekalet ücreti alacağım 300 Bin Dolardan Fazladır.

Haberin, Halk TV tarafından Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanlığı öncesinde beni karalamak için kasıtlı yapıldığını düşünüyorum.

Şöyle ki ya Genel Merkez’de genel başkanlık için adım konuşuldu ya da birileri profilime bakıp potansiyel adaylardan olabileceğimi düşünüp aleyhimde karalama haber yaptırdı.

Ben de genel başkanlık dahil verilecek her görevi devir almaya hazır olduğuma dair tarihi bir telgraf çekerek partiye bağlılığımla talebimi ilettim.

CHP’nin değişime değil, acil ve içten bir Devrim’e ihtiyacı olduğunu düşünüyorum.

Altı oktan biri Devrim! Öyleyse:

Değişim değil, Devrim!

Yaşasın Cumhuriyet!

Cumhuriyetimizin, 100’ncü yılı kutlu olsun!

Bugün, CHP’ye çektiğim telgraf

Telgrafın teslimatına dair ceride

– The content contains a personal statement about the false accusations made against the author in one of the affiliated media dependent on the Republican People’s Party in Turkey and their response to those accusations.

Summary:

– The author clarifies their innocence in the mentioned legal cases in the media and provides evidence to support their claims.

– There is a mention of the author’s successful work with TMSF and one of his other clients in the past and the issue of unpaid legal fees.

– The author highlights the need for an urgent and sincere revolution in CHP, rather than just a change as he claims the reason for such falsification in media about him was the chaos in the Republican People’s Party in Turkey.

Bir ileti bırakabilirsiniz - Leave a Reply - Оставить комментарий - اترك التعليق - השאירו תגובה

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.