ese-iftira-atmak-bosanma-sebebi-bosanmadavam

T.C.

YARGITAY Hukuk Genel Kurulu
ESAS: 2013/4-1005
KARAR: 2014/536

Taraflar arasındaki “manevi tazminat” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; …1.Asliye Hukuk Mahkemesince davanın kısmen kabulüne dair verilen 28.04.2010 gün ve 2008/718 E.- 2010/172 K. sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 4.Hukuk Dairesinin 09.02.2012 gün ve 2011/15772 E.-2012/1776 K. sayılı ilamı ile;

(…Dava, haksız şikayet nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece istemin kısmen kabulüne karar verilmiş; karar, davalı tarafından temyiz edilmiştir.

Davacı, aralarında boşanma davası bulunan resmi nikahlı eşi davalının eşya tespiti için gidilen evden hırsızlık yaptığı şeklindeki haksız şikayeti üzerine soruşturma geçirdiğini, bu durumun kişilik haklarına saldırı teşkil ettiğini belirterek manevi tazminat isteminde bulunmuştur.

Davalı cevabında, yasal şikayet hakkını kullandığını belirterek davanın reddini istemiştir.

Mahkemece, davalının evine mahkeme kararıyla hakim refakatinde davacının geldiğini ve eşya alınmadan çıkıldığını bildiği halde davacı hakkında evine zorla girip eşyalarını aldığı iddiasıyla karakola şikayette bulunduğu, üzerine atılı hırsızlık suçunun mahiyeti gereği davacının itibarının zedelendiği gerekçesiyle istemin kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Dosya kapsamına ve taraflar arasında görülen …2.Aile Mahkemesinin 2007/803 Esas- 2008/22 Karar sayılı dosyasına göre; davalı tarafından açılan boşanma davasının davalısı konumunda olan davacının, eldeki davaya konu ettiği şikayet olayını oradaki davaya cevap dilekçesinde de yaşanan olaylar kapsamında anlattığı ve dilekçenin sonuç kısmında tazminat isteminde bulunduğu; Aile Mahkemesince 2.Hukuk Dairesinin bozması üzerine bozmaya uyularak tarafların eşit kusurlarının olduğu gerekçesiyle F…’ın tazminat isteminin reddine karar verildiği anlaşılmıştır. Bu haliyle, boşanma davası sırasında tazminat istemine dayanak yapılan ve bozma üzerine verilen kararla reddedilen olayın yeniden tazminat istemine dayanak yapılması olanaklı değildir. Şu durumda davanın reddine karar verilmelidir…)

gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

TEMYİZ EDEN: Davalı vekili

HUKUK GENEL KURULU KARARI

Hukuk Genel Kurulu’nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:

Dava, haksız şikayet nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir.

Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne dair verilen karar, davalı vekilinin temyizi üzerine, Özel Dairece yukarıda başlık bölümünde yazılı gerekçeyle bozulmuş; mahkemece önceki kararda direnilmiştir. Direnme kararını, davalı vekili temyize getirmiştir.

Direnme yoluyla Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; dosya kapsamına göre davacı lehine manevi tazminat koşullarının oluşup, oluşmadığı noktasında toplanmaktadır.

Davacı vekili, tarafların evli oldukları sırada davacının müşterek konutlarda mahkeme aracılığıyla eşya tespiti yaptırdığını, yapılan tespit sırasında evlerin anahtarlarının değiştirilmek zorunda kalındığını, yeni anahtarları teslim alması için davalının mahkeme kalemine davet edildiğini, davalının anahtarları teslim almayarak davacı hakkında hırsızlık suçundan şikayetçi olduğunu, bu olay nedeniyle müvekkilinin kişilik haklarının zarar gördüğünü belirterek, manevi tazminat talep etmiştir.

Mahkemece, davalının şikayeti haksız kabul edilerek, bu eylemin davacının kişilik haklarına saldırı oluşturduğundan bahisle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Somut olayda, davacının iş bu davaya konu yaptığı şikayet olayını taraflar arasında daha önce görülen ve sonuçlanan boşanma davasında manevi tazminat talebine dayanak yaptığı ve mahkemece bu talep reddedilerek verilen kararın kesinleştiği anlaşılmaktadır. Bir davanın ikinci kez görülebilmesi için, dava sebeplerinin aynı olmaması gerekir. Dava sebebinden maksadın, hukuki sebepler değil, bilakis davanın dayanağı olan olaylar ve olgulardır. Çünkü taraflar mahkemeye hukuki sebep bildirmek zorunda olmayıp, vakıaların hukuki niteliğini belirlemek, Türk hukukunu kendiliğinden uygulamakla yükümlü olan (HMK. m. 33) hakime düşen bir ödevdir.

Hukuk Genel Kurulu’ndaki görüşmeler sırasında bazı üyeler, davacının boşanma davasında talep ettiği manevi tazminatın yasal dayanağının eldeki davadan farklı olduğu gerekçesiyle yerel mahkeme kararının onanması gerektiğini ileri sürmüş iseler de, bu görüş Kurul çoğunluğu tarafından kabul edilmemiştir.

Bu durumda, kesinleşen boşanma davası sırasında manevi tazminat istemine dayanak yapılan maddi olguların yeniden eldeki davada manevi tazminat istemine dayanak yapılması olanaklı değildir.

Hal böyle olunca, Hukuk Genel Kurulunca da uygun bulunan, Özel Dairenin bozma kararına uyulması gerekirken, davanın kısmen kabulüne ilişkin önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır.

Bu nedenle, direnme kararı bozulmalıdır.

SONUÇ: Davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma ilamında gösterilen nedenlerden dolayı 6217 sayılı Kanunun 30.maddesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na eklenen “Geçici Madde 3” atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 429. maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, aynı Kanun’un 440/III-1.maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 16.04.2014 gününde oy çokluğuyla karar verildi.

@kararara

Bir ileti bırakabilirsiniz - Leave a Reply - Оставить комментарий - اترك التعليق - השאירו תגובה

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.